42,4509$% 0,46
49,3576€% 0,76
55,9503£% 0,59
5.550,65%-1,86
4.086,73%-1,84
10.565,74%-0,59
02:00
Nilüfer Belediyesi, tarih ve arkeoloji meraklılarını bir araya getirdiği “Arkeoloji Gündemi”nde Prof. Dr. Murat Türkteki’yi ağırladı. Erken Tunç Çağı ile ilgili bilgi veren Türkteki, Küllüoba Höyüğü’nde yaptıkları kazı çalışmalarından bahsetti.
Nilüfer Belediyesi, Bursa Uludağ Üniversitesi Arkeoloji Bölümü ve Arkeologlar Derneği Bursa Şubesi iş birliğiyle düzenlenen “Arkeoloji Gündemi” söyleşi serisi Pancar Deposu’nda başladı. Programın ilk konuğu Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Türkteki, “Mayalanan Hayat, Mayalanan Toplum: Küllüoba Verileri Üzerinden Batı Anadolu Erken Tunç Çağı’na Bakış” başlıklı sunum gerçekleştirdi.
Bu tür etkinliklerin arkeologlar için çok önemli ve anlamlı olduğunu söyleyen Prof. Dr. Türkteki, bu sayede hem kendi çalışmalarının bir sonucunun alındığını, hem de eğitici bir programın gerçekleştirildiğini söyledi. Etkinlikle toplumla bağ kurulabildiğine de dikkat çeken Türkteki, emeği geçenlere teşekkür etti.
Küllüoba kazı çalışmalarının 1996 yılında Prof. Dr. Turan Efe tarafından başlatıldığını hatırlatan Türkteki, kendisinin 2001 yılından itibaren kazılarda yer aldığını ve 2019’dan itibaren de kazı başkanı olarak görevi devraldığını söyledi.
Küllüoba Höyük’ün, Erken Tunç Çağı’nın tamamını temsil ettiğini söyleyen Türkteki, Höyük’ün, yaklaşık 7-8 hektarlık alana yayılmış olduğunu, ova seviyesinden yüksekliğinin de 10 metreyi bulan yayvan, orta büyüklükte bir yer olarak tanımladı. Erken Tunç Çağı’nın temel özelliklerine de değinen Prof. Dr. Türkteki, bu dönemin en belirleyici unsurunun tarımsal bir yaşam tarzı ve kırsal üretim olduğunu söyledi. Tarımsal üretimi hızlandıran önemli bir keşfin sabanın kullanılması olduğunu aktaran Türkteki, bu dönemde dokumacılık ve metalurjinin öne çıktığını kaydetti.
MİMARİSİ VE GÖMME PRATİĞİ
Küllüoba’daki yapılardan da bahseden Türkteki, duvarları 3 metre yüksekliğe kadar korunmuş evler tespit edildiğini kaydetti. Türkteki, “Bu yapılar, birbirine bitişik, ortak duvarlı ve dikdörtgen planlı inşa edilmişti. En dikkat çekici durum ise bu yapıların yıkılmayıp, içlerine kırmızı toprak yığılarak tamamen gömülmüş olmasıydı. Gömme işlemi sırasında evin kapısı taşlarla örülmüş ve kapının boşluğunda oğlak kemikleri tespit edilmiştir. Bu bulgular, kurban eyleminin burada gerçekleştiğini göstermektedir” diye konuştu.
2024 YILI KEŞFİ KÜLLÜOBA EKMEĞİ
En çarpıcı keşiflerinden birisinin geçtiğimiz sene ortaya çıkarılan Küllüoba ekmeği olduğunu söyleyen Türkteki, “Bir evin arka odasında, eşiğin hemen yanında, yakılmış bir halde bulunan ekmek, bütün halde karbonlaşmış olarak ele geçti ve nadir bir bulgu niteliği taşıyor. Yapılan analizler, ekmeğin yakılmadan önce gerçekten pişirildiğini gösterdi. Kesitine bakıldığında, ekmeğin ana bileşeninin gergin buğday olduğu ve az miktarda da olsa mercimek içerdiği anlaşıldı. Ekmeğin pişirildikten sonra koparıldığı, yakıldığı ve sonrasında kırmızı toprakla eşiğe gömüldüğü tespit edildi” dedi.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
Mudanya’nın Turizm Rotası Çiziliyor
1
Başkan Çerçioğlu Didimlileri Kültür ve Sanat Etkinlikleri ile Buluşturuyor
52 kez okundu
2
Gazeteci Ersanel: İsrail bıçak sırtı yaşıyor
43 kez okundu
3
Selçuklu Belediyesi Sanat Akademisi, özel bir konsere daha hazırlanıyor
37 kez okundu
4
Ankaralılar Keçiören’deki Lavanta Festivaline Akın Etti
33 kez okundu
5
Dikili Belediyesi Kültür Etkinlikleri dansın ve ritmin coşkusuyla başladı
32 kez okundu
Aydoğan Tayfur’dan Yeni Albüm: Kınalı Kuzum
Jasmine için geri sayım başladı
Buca Belediyespor için birlik ve dayanışma gecesi
Lüleci: İzmit, 1936 yılında spor kenti seçildi
Bayraklı Belediyesi’nden önleyici sağlık adımı
Edremit Heyeti KKTC’nin 42. Kuruluş Yıldönümü Kutlamalarına Katıldı
Haymana’da Sokak Oyunları Şenliği Coşkusu
Kabataş’ta Yaşanan Kazaya İlişkin Açıklama
Bornova’ya diyabet dostu menüler geliyor
Saraylı’da tarihi yapı aslına uygun yenileniyor